MANEVİ İSRAF

İsrafil KARAMAZI

İsraf, bir nimetin ziyana dönüştürülmesidir.

Bir nimet; kullanılmasının muvâfık olduğu sahada ve ölçüde kullanıldığında fayda verir, rahmet ve şifâ olur. Fakat sahası ve ölçüsü dışında kullanılması, onu zehir eyler. Şifâ olacak bir nimeti, zehir kılmak da; hem o nimeti israf etmek, hem de zehirleşmiş bir nimeti kullanarak kendine yazık etmektir.

Maddî nimetlerin israfından daha beteri, mânevî ikramlara yazık edilmesidir. Bu mânevî ikramların en ehemmiyetlisi ilim ve tefekkür vasıtası olan akıldır.

Buradan yola çıkarak öncelikle akıl ve düşünce israfını ele alacağım. Rabbimizin bu güzel nimetini nasıl, nerede ve Ne için kullanıyoruz hiç düşündük mü? Evvela akıl nimetinin kıymetini anlamamız için zihinsel engelli birini göz önünde bulundurursak ne kadar müthiş bir nimetin sahibi olduğumuzu daha iyi anlayacağız inşaallah. 

Ama bizler ne yapıyoruz akıl nimetinide israf ediyoruz. İnsanı diğer canlılardan ayıran ve ilahi vahye muhatap eden yegâne olgu akıl nimetidir. Benzer anlamları ile birlikte Kur’anı Kerim’de yüzden fazla ayette insanlara akıllarını kullanmaları ve düşünmeleri tavsiye edilmektedir. Bu özelliği sayesinde Âdemoğlu seçme hürriyetine sahiptir. Eğer bu nimet yaradılış amacına uygun olarak kullanılır ve Rabbini tanımaya, yaradılışın gayesini anlamaya çalışırsa kişiyi melekler seviyesine ulaştırabilir. Ancak hayatı sadece dünyadan ibaret sayıp nefsinin ve şeytanın yönlendirmeleri doğrultusunda hareket edecek olursa hayvanlardan daha aşağı bir seviyeye düşecektir.

Akıl ve düşünce israfı nedir? Örneklendirirsek; Televizyondaki diziler, filmler bizi adeta kendine köle yapar dizinin bir hafta sonrasını düşünür aklımız fikrimiz orda kalır. magazin programları, kim kiminle çıktı kim kime aşık oldu hangi sanatçı ne giydi türden şeyler. Futbol, hangi futbolcu nereye transfer oldu, ne kadar para aldı, kaç yıllığına anlaştı kim kime ne kadar gol attı faulmuydu penaltımıydı türden şeylerle düşünce ve aklımızı israfa sürüklerken perde arkasında müthiş paraları kapanlarda maalesef onlar. 

Özellikle batı dünyası bu tür şeylerle toplumumuzu meşgul ederek tüketen bir toplum haline getiriyor. Sonrada Ürettikleri mazemeleri çok müthiş fiyatlarla tüketen toplumlara satıyorlar. Bununla birlikte kendi kültürlerinide bizlere empoze etmeye çalışırlar. Bugün gelinen noktada bunu başarmış gibi görünüyorlar. 

Ama bizler rabbimizin bu güzel nimetini israf etmeyelim boş, gereksiz ve fuzuli işlerle değil; kendimize, ailemize ve toplumumuza fayda verecek türden şeylerle meşgul olalım. Aklımızı buralara yoralım.
Vesselam.

Paylaş: