ORUÇ TUTUP MANEVİYATINDAN MAHRUM KALMAK!

Ferhat Suiçer

    

On bir ayın sultanı Ramazan’a ulaşmanın sevincini yaşarken mübarek Ramazan ayının yarısına erişmek üzereyiz. ‘’O sayılı günler, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisine indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçlu geçirsin…….(Bakara 185)’’

    Ramazan, bize yoksula yaklaşmayı, fakirle paylaşmayı, dost ile kaynaşmayı öğreten bir öğretmendir. Ramazan’a özgü bir ibadet olan oruç da, isyankâr bir açlık grevi değil, itaatkar bir kulluk görevidir. Bu yönü ile oruç, Allah’ın bizlere verdiği nimetleri tercih ederek bedeni arzuları yenmek, nefsi baskılara tahammül etmek demektir.

  Peygamber efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: ‘’ Aziz ve celil olan Allah, ‘insanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükafatını da ben vereceğim’ buyurmuştur. Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver veya çatarsa Ben oruçluyum desin…..(Buhari Savm 9)’’

Bu demektir ki oruç ibadeti Allah’ın rızasını esas alan bir kulluk görevidir, öyleyse onun mükafatı da diğer ibadetlere göre özellik arz edecektir. Diğer ibadetler için biçilen ‘Bire on ve daha fazlası’ gibi bir ölçü bu ibadette olmamakla beraber bütün ölçülerin dışında ve üstün bir genişliğe sahip olacak büyük bir ikram bu ibadette yer almaktadır.

   İşte bu denli önemli bir ibadet olan ve mükâfatını meleklerin dahi bilmediği oruç bizi kötülüklerden koruyan bir kalkan, gönlümüze manevi bir esinti yayan rüzgârdır. Bir insan ki orucun maneviyatına girmemişse o insanın davranışlarına bakması gerekmektedir. Zira oruç sadece ağızdan yemeği suyu uzak tutmak değildir. Oruç tuttuğunu söyleyip de kendini yalandan, gıybetten, dedikodudan alıkoymayan kişi orucun maneviyatından mahrum kalmış demektir. Oruç tuttuğunu söyleyip kendini haramdan, ölçü ve tartıda hileden, kul hakkı yemekten uzak tutmayan kişi orucun maneviyatından mahrum kalmış demektir. Oruç tuttuğunu söyleyip de kendini kavgadan, kalp kırmaktan, kin ve nefretten, cimrilik ve bencillikten alıkoymayan kişi de bu mübarek ayın maneviyatından mahrum kalmış demektir.

  Oruçta her imsak bir misak ve ahitleşmedir. Oruç tutmaya yönelip yukarda saydığımız kötü şeylerden kendini alıkoymayan kimsenin tuttuğu oruç değil bir aç kalmadır ve orucun maneviyatından, ecir ve mükafatından mahrum kalacaktır.

Rabbimiz bizleri Ramazan’ın maneviyatını anlayan, iliklerine kadar orucu hisseden kullarından eylesin(Amin). Selam ve dua ile…

Paylaş: