Kovancılar`da yaşayan 13 yaşındaki Seyyid Ali'nin Ramazan sevdası

Büyüklerin nefislerini günahtan, ruhlarını kirlerden arındıran Ramazan ayı çocukların gözünde adeta bir şenlik havasında geçiyor.

Rahmet ve bereket ayı olan Ramazan en çok çocukların duygu dünyasında iz bırakmakta, onun manevi havasından faydalanmanın verdiği hazzı unutmadıkları için yıllar geçse de sürekli "Nerde o eski Ramazanlar" diye hafızasında yenilemekte ve canlı tutmaktadırlar.

İLKHA, çocukların bir günlük Ramazan güncesini, yaşantısını, Elazığ'ın Kovancılar ilçesinde yaşayan 13 yaşındaki Seyyid Ali Karamazı'nın hayatından görüntüledi.

Sahura aileleri ile birlikte kalkmaları, düzenli Kur'an okumaları, iftar saatini sabırsızlıkla beklemeleri ve cemaat ile evde kılınan teravihleri anlatan Seyyid Ali, duygu dolu anlar yaşadığını belirtti.

Sahura ailesi ile birlikte kalktığını, sahur bitiminden sonra sabah namazını ailesi ile birlikte cemaatle kıldığını vurgulayan Seyyid Ali, sabah kalktığında EBA üzerinden canlı derslerine başladığını ve bunun 14.30'a kadar sürdüğünü belirtti.

Canlı derslerin bitiminde hava almak ve arkadaşlarıyla birlikte oyun oynamak için dışarı çıktığını söyleyen Seyyid Ali, "Arkadaşlarımla sohbet ediyoruz, futbol oynuyoruz ve ikindi ezanıyla birlikte eve geliyorum. İkindi namazını evde kıldıktan sonra  Kur'an okuyorum. Daha sonra kitap okuyorum.  Ardından babamla birlikte bahçeye gidiyor, çapa yapıyor, ağaçların altlarını kazıyor ve sulama yapıyoruz." dedi.

 "Allah bize böyle bir ay nasip ettiği için kendisine çok çok teşekkür ediyorum."

Seyyid Ali, yaptığı işlerden dolayı yorulduğunu, susuz kalıp ve acıktığını ancak oruç tutmanın Allah'ın bir emri olduğu için bunu yerine getirmekten büyük bir sevinç duyduğunu vurguladı

"Bu mutluluk, yorgunluk ve susuzluğumu gideriyor." diyen Seyyid Ali, "Ramazan ayında benim en mutlu olduğum saat dilimi iftar saatidir. Bu saatte annem yemek yapmaya başlıyor. Ben de ekmek almaya gidiyorum. Eve geldiğimde iftar saati daha da yaklaşıyor. Ben de ezanı büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum. Çalıştığım için aç, susuz ve yorgun olduğum için bir an önce ezanın okumasını bekliyorum. Ezan okunduğunda tüm oruç tutanların bir anda yemek yemesi çok hoşuma gider. İftarımı açtıktan sonra akşam namazını cemaatle birlikte kılıyoruz. Sonra yatsı ezanı okununca yatsı namazını ve teravihi cemaatle kılıyoruz. Bir günümüz mutlu bir şekilde bitmiş oluyor. İyi ki Ramazan var. Allah bize böyle bir ay nasip ettiği için kendisine çok çok teşekkür ediyorum." diye konuştu. (İLKHA)