36,4563
34,5049
2.952,75
Helal yolla kazancımızı kazanmamızın ve haramdan uzak durmamızın önemini İLKHA muhabirine anlatan Müftü Okumuş, haram bir tek lokma dahi helal olan kazanca karıştığı zaman bütün kazancını harama çevirdiğini söyledi.
Konuşmasının başında Muttafifin Suresinin ilk 3 ayetini okuyan Okumuş, “1. Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline! 2. Onlar insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. 3. Fakat, kendileri onlara bir şey ölçüp yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar.” dedi.
Müftü Okumuş, bu ayeti tefsir eden Büyük Alim Elmalı Hamdi Yazar’ın ‘buradaki ayet ölçü ve tartıda küçücük hileler yapanlara bir tehdit vaad ediyor. Cehennem ateşinin varlığından haber veriyor. Artık hayatında bütün gelirinin haram yollarla kazananları siz düşünün’ dediğini, onun için Müslüman olarak hayatın her alanında Müslümanca yaşamak zorunda olduğumuzu belirtti.
“Haram bir tek lokma dahi helal olan kazanca karıştığı zaman bütün kazancını harama çevirir”
“Özellikle kazançlarımızı helal olan yollarla kazanmalıyız, harama bulaşmamalıyız. Çünkü haram bir tek lokma dahi helal olan kazanca karıştığı zaman bütün kazancını harama çevirmiş olur. Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Vesellem) yanındaki arkadaşına ‘Ey Sa'd yediğin lokmalara dikkat et. Zira Allah'a yemin ederim ki bir Müslüman bir lokma haram yediği zaman onun 40 gün ibadetleri kabul olmaz. Haram bir Müslüman için zehirdir.’ buyurdular. Hatta başka bir rivayette bir kişi bir gömlek aldığı zaman bunun 9 lirası helal bir lirası haram ise ve bu gömlek onun üzerinde olduğu sürece, o kişinin namazı ibadetleri kabul olmaz. Bu kadar önemli bir konudur. Onun için Müslüman kişi hayatında helal kazanca gerekli önemi vermelidir. Haramdan, hileden ve aldatmacadan kaçınmalıyız.” dedi.
“İbadetlerimiz ve dualarımızın kabul olması için kesinlikle haram lokmadan uzak durmalıyız.”
Sevgili Peygamberimiz, hayatın her alanını takip ettiği gibi ticaret alanını da takip ettiğini belirten Müftü Okumuş, “Bir gün çarşıda dolaşırken bir buğday torbasını gören Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Vesellem) herhalde vahiyle kendisine bildirildiği için elini buğday torbasının içine sokuyor ve buğdayın ıslak olduğunu müşahede edip sahibine soruyor; ‘Bunun içi neden ıslak!’ Sahibi; ‘Ey Allah'ın Resulü Yağmur yağmıştı ondan ıslandı. Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Vesellem); ‘Peki sen bunu ıslak olan kısmını neden müşteriye göstermiyorsun, bu ıslak tarafını çıkar ve müşteriye göster’ diye buyuruyor ve sonrasında çok kısa ve öz bir ifade ile şu güzel sözü söylüyor ‘Bizi aldatan bizden değildir.’ Müslüman Müslümanı aldatamaz, eğer aldatıyorsa o zaman bizden değildir. Bu nedenden dolayı ticaret hayatımızda kazandıklarımıza kesinlikle ve kesinlikle çok dikkat etmek zorundayız. İbadetlerimizin, dualarımızın kabul olabilmesi için haram lokmadan uzak durmalıyız.” dedi.
“Haram lokma ile beslenen bir çocuk, haramdan uzak durmaz. Çünkü onu sen öyle beslemişsin.”
Haram lokmayı kendi çocuklarına yedirdiğinde o çocuğun yaşantısında doğruluk ve dürüstlük beklenmemesini belirten Müftü Muhammed Said Okumuş, “Çocuklarımıza haram lokma yedirmememiz lazım. Çünkü haramla büyüyen bir çocuğun yaşantısında doğruluk ve dürüstlük bekleyemeyiz. Haram lokma ile beslenen bir çocuktan annesine babasına, topluma karşı bir saygı bekleyemezsin. Haramdan uzak durmasını bekleyemezsin çünkü sen onu bu şekilde beslemişsin. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir hadisinde şöyle buyuruyorlar; ‘Haram lokma ile beslenen bir vücudun gideceği yer cehennem ateşidir.’ Haram lokma ile beslenen biri vücudu ancak cehennem ateşi temizler. Peygamber Efendimiz bu şekilde bizleri uyarıyor. Onun için çocuklarımızı ve ailemizi helal lokma ile beslemek için çalışmalıyız.” dedi.
“Allah yolunda cihad nasıl mükafat kazandırıyorsa, helal yolda çalışmak da cihattır”
Dinimizin çalışmaya verdiği önem konusunda da açıklamalarda bulunan Müftü Okumuş, “Dinimiz çalışmaya önem vermiştir. Hatta dinimiz çalışmayı bir ibadet olarak kabul etmiştir. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) şöyle buyuruyorlar; ‘Helal lokmayı kazanmaya çalışmak cihadtır.’ Birgün Peygamber Efendimiz Sahabe-i Kiram ile beraber oturuyorlar. Oradan bir genç geçiyor. Belli ki genç gücü ve kuvveti yerinde olan biridir. İş elbisesini giymiş işe gidiyor. Sahabe-i Kiram bu genci görünce Peygamber Efendimize ‘Keşke bu genç gücünü kuvvetini, sizin yanınızda Allah yolunda cihad ederek kullansaydı’ diyorlar. Peygamber Efendimiz bunları duyunca şöyle buyuruyorlar; ‘Eğer bu genç kendi evindeki çocuklarının rızkını helal yolla kazanmak için çalışmaya gidiyorsa dönene kadar o Allah yolundadır ve cihadtadır. Eğer bu genç, anne ve babasının ihtiyacını karşılamak için çalışmaya gidiyorsa dönene kadar Allah yolundadır. Eğer bu genç kendi şahsi ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaya gidiyorsa evine dönene kadar Allah yolundadır. Ancak bu genç kibir ve gösteriş için çalışıyor ve çabalıyorsa ve ‘ben daha güçlüyüm ben daha zenginim’ niyetiyle çalışıyorsa o genç şeytanın yolundadır.’ Dolayısıyla dinimiz çalışmayı bir cihad olarak kabul etmiştir. Allah yolunda cihad nasıl mükafat kazandırıyorsa, helal yolda çalışmak da cihattır.” dedi. (İLKHA)