Her yıl Aralık ayının ilk haftasını, Dünya Engelliler Günü olarak kutlarız. Bu gün, engelli bireylerin yaşamış olduğu zorluklara dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı artırmak için önemli bir fırsat sunar. Ancak, unutmamamız gereken en büyük engelin, zihinlerdeki engeller olduğudur. Düşüncelerin ve fikirlerin engelli olduğu bir toplumda, fiziksel engeller ne yazık ki daha da belirgin hale gelir ve hayatı daha da zorlaştırır.

İnsanca yaşam sürdürülen toplumlarda, her bireyin hak ve adalet temelinde eşit şartlarda yaşaması sağlanır. Bu toplumlarda diğer tüm engeller sorun olmaktan çıkar. Herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu, adaletin ve hakkaniyetin hüküm sürdüğü bir yaşam, insan onurunun en güzel ifadesidir.

Engelli bireyler için adalet ve eşitlik sağlandığında, toplumun tamamı bundan fayda görür. Herkesin potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirebildiği, engellerin aşıldığı bir dünya inşa etmek, hayal değil, bir görevdir. Toplum olarak, engelli bireylerin haklarını korumak ve yaşam kalitelerini artırmak için daha fazla çaba sarf etmeliyiz.

Bu yıl Dünya Engelliler Günü'nde, zihinlerimizdeki engelleri kaldırmak için bir adım daha atalım. Her bireyin eşit haklara sahip olduğu, adaletin ve sevginin hüküm sürdüğü bir toplumda, engellerin yalnızca fiziksel olmadığını, asıl engelin zihinlerde olduğunu unutmayalım.

Engelli bireylerin hak ettiği yaşam şartlarına kavuşması için hep birlikte çalışalım. Unutmayalım ki, "Her insan ya engelli, ya engelli yakını, yada engelli adayıdır."

Evet değerli okurlarım asıl engelin zihinlerde olduğu teması ile kaleme aldığım bu yazımın sonuna geldiğimde; Gazze, Lübnan, Suriye, Arakan, Doğu Türkistan ve daha bir çok coğrafyada çeşitli zulüm ve soykırımların yaşandığı, sağır kulaklara sessiz çığlıkların atıldığı "ENGELLİ" bir dünyada yaşadığımız gerçeği ile yüzleşiyoruz. Tüm engelli kardeşlerime bunun bir imtihan olduğunu sevgili peygamberimizin sözleri olan şu Kutsi Hadis ile hatırlatmak istiyorum.“Allah Teâlâ buyuruyor ki: “Kulumu, iki gözünü kör etmekle imtihan ettiğim zaman sabrederse, gözlerine karşılık olarak cenneti veririm.” 

Kaynak: Buhârî, Merdâ 7) Göz yerine el, ayak, v.b organları koyabiliriz, yeterki zihinlerimizdeki düşünceler sakat olmasın...